GALATASARAY HAKKINDA HER ŞEY !
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Galatasaray haberleri, transfer çalışmaları, diğer kulüp haberleri, Milli takım haberleri ve resimleri, Galatasarayın Futbolcu Resimleri ve biyografileri dahil her şey burada !
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 17. ŞAMPİYONLUK HİKAYEMİZ (2.KISIM )!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
türko_1905
Admin
türko_1905


Mesaj Sayısı : 1122
Yaş : 31
Kayıt tarihi : 21/06/08

17. ŞAMPİYONLUK HİKAYEMİZ (2.KISIM )! Empty
MesajKonu: 17. ŞAMPİYONLUK HİKAYEMİZ (2.KISIM )!   17. ŞAMPİYONLUK HİKAYEMİZ (2.KISIM )! Icon_minitimeCuma Ağus. 29, 2008 6:10 pm

Ligin ilk yarısının son haftasına lider giren Galatasaray, Başkent deplasmanında G.Birliği OFTAŞ Spor ile berabere kalarak kendini üçüncü sırada buldu. İki sıra birden gerilemek sarı-kırmızılılarda moralleri bozmuştu. Ara transfer döneminini de sessiz geçiren Galatasaray’ın ikinci yarıda başarılı olabileceğine çoğu kimse ihtimal vermiyordu. Kadrosuna yalnızca Ankaragücü’nden genç bir oyuncu olan Emre Güngör ve Roma’dan Ahmed Barusso’yu katan sarı-kırmızılılar, Rize deplasmanındaki 5-2’lik galibiyetiyle adeta şampiyonluk yarışı bensiz olmaz mesajını veriyordu. Ardından oynadığı dört maçta da üç puanı alan Galatasaray bu haftalarda liderliğin tadını çıkartıyordu.

EMRE GÜNGÖR TAM İSABET

Afrika Kupası’nda olan Rigobert Song’un boşluğunu doldurmak için transfer edilen Emre Güngör, sarı-kırmızılı formayı ilk kez Rize deplasmanında son 3 dakikada sırtına geçirmişti. Ismael Bouzid’in güven vermeyen futbolu nedeniyle bir sonraki haftada Feldkamp, genç oyuncuya Bursaspor karşısında ilk 11’de şans verdi. Bu maçta Servet ile mükemmel bir uyum gösteren Emre, sanki kırk yıllık Galatasaraylı gibiydi. Zaten bu maçtan sonra da sarı-kırmızılı takımın ilk 11’indeki değişmez isimlerinden biri oldu. Hatta Song geldikten sonra bile forma giymeye devam etti. Uzun bir bekleyişten sonra sarı-kırmızılı takıma katılan Barusso ise güçlü fiziği ile dikkat çekiyordu. Barusso’nun İstanbul’a gelişi ses getirmişti ancak takıma hiçbir katkısı olmadı.

KARA GÜNLER

Avrupa’da eski günlerini arayan ve beklediği sonuçları bir türlü alamayan Galatasaray, Almanya’da Bayer Leverkusen’e 5-1 gibi tarihi bir farkla mağlup oldu. Bu sonuçla Avrupa defterini kapatan Galatasaray lige de kötü döndü. Önce Sami Yen’de ligin son sırasındaki Uğur Tütüneker’in çalıştırdığı Kasımpaşa’ya mağlup olan arkasından da İnönü deplasmanında ezeli rakibi Beşiktaş’a kaybeden sarı-kırmızılılar şok üstüne şok yaşıyordu. Liderliği bu haftada siyah-beyazlılara kaptıran Galatasaray’da, Feldkamp’a yönelik tepkiler büyümeye başlamıştı. İlginç oyuncu tercihleri ve futbolcuları alışık olmadıkları mevkii de oynatma geleneği takım içinde de huzursuzlukların başlamasına sebep olmuştu.

CANAYDIN’IN VEDASI
Galatasaray tarihinin en kara günlerinden biri olan Leverkusen mağlubiyetinin ardından Özhan Canaydın’ın Mart ayında başkan olmayacağını açıklaması küçük çaplı bir deprem etkisi yarattı. Dile kolay tam 6 yıl Galatasaray gibi bir kulübü yönetmek, hiç kolay olmasa gerek. Leverkusen mağlubiyeti nedeniyle özür dileyen Canaydın, duygusal bir veda konuşması yaptı, ama herkesin aklında acaba dönecek mi sorusu da eksik olmadı. Canaydın’ın bu beklenmeyen kararının ardından sarı-kırmızılı camia yeni başkanını aramaya başladı. Kulis üstüne kulis yapan Galatasaray’ın önde gelenleri ortak bir isim üzerinde seçime gidilmesinden yanaydı, ama kongreye de çok kısa bir süre kalmıştı. Sonuçta beş başkan adayı ortaya çıktı ama Canaydın’ın desteklediği Adnan Polat ismi her zaman diğer isimleri gölgede bıraktı.

MAÇLAR KAZANILIYOR AMA

Üç maçlık mağlubiyet serisinin şokunu atlatmaya çalışan Galatasaray için Kayserispor maçı çok daha büyük bir anlam taşıyordu. Galatasaray bu karşılaşmada belki çok iyi oynamadı, ama iyi mücadele ederek galibiyeti aldı ve kötü gidişe son verdi. Ardından Ankaraspor maçı geldi çattı, Galatasaray, Başkent deplasmanından tek golle dönmüştü ama ortaya koyduğu futbol nedeniyle ne taraftarı, ne de futbol kamuoyu sarı-kırmızılı takıma güvenmiyordu.

POLAT ŞANSLI BAŞLADI...

Başkanlık seçimlerinde beklendiği gibi Adnan Polat Galatasaray’ın yeni başkanı oldu. Cumartesi günü başkan seçilen Polat ayağının tozuyla pazar günü Ali Sami Yen Stadı’na bu kez sarı-kırmızılı takımın başkanı olarak yerini aldı, rakip Denizlispor’du. Galatasaraylı oyuncular başkanlarına hoşgeldin hediyesi verebilmek için maça fırtına gibi başladılar, ama ilk yarıyı önde tamamlayamadılar. İkinci yarıda zorlanan Galatasaray artık maç bitti dendiği anda Souleymanou’nun akıl almayacak hatasının ardından sezonun flaş ismi Servet ile bulduğu golle sahadan galibiyetle ayrıldı. Ve böylece Adnan Polat da başkanlığına iyi bir başlangıç yapmış oldu.

KADER ANI, FELDKAMP’IN GİDİŞİ
Adnan Polat başkanlığında ilk maçını şansının da yardımıyla kazanan Galatasaray’ın her an bir kazaya uğraması bekleniyordu, ki bu olay çok da gecikmedi. Sarı-kırmızılıların Gaziantepspor ile Ali Sami Yen’de berabere kalması Feldkamp’ın sonu oldu. Adnan Polat’ın oyuncuları veya Feldkamp arasında bir tercih yaptığı ve Alman hocayı bu nedenle gönderdiği uzun süre manşetlerden düşmedi. Feldkamp’ın gidişi Galatasaray’ın kaderinin değiştiği an olarak tarih sayfalarındaki yerini alacaktı.

FELDKAMP GİTTİ, LİNCOLN DÖNDÜ
Ligin ilk yarısındaki Beşiktaş maçından önce Feldkamp tarafından kadro dışı bırakılan ve o günden sonra beklenen performansını sergileyemeyen Lincoln, Feldkamp’ın gidişiyle adeta yeniden doğdu. Galatasaray’ın, Feldkamp’sız çıktığı ilk maçta Lincoln, Gençlerbirliği ağlarını sarsarak takımına galibiyeti getirdi ve geri döndüğünün mesajını verdi.

FUTBOLCULAR ŞAMPİYONLUĞA İNANDI

Feldkamp’ın gidişinin ardından performansı artan yalnızca Lincoln olmadı. Takımın neredeyse tamamı performansını ikiye katladı, sanki Galatasaraylı oyunculara sihirli bir değnek dokunmuştu. İsteksiz takım gitmiş yerine hakemin ilk düdüğüyle beraber rakibine saldıran bir Galatasaray gelmişti. Eksiklerine rağmen sarı-kırmızılılar mevcut kadrosuyla rakiplerine kök söktürmeye başladı. Bu arzu ve hırsı gören herkes Galatasaray ve şampiyonluk kelimelerini yanyana daha güçlü bir şekilde telaffuz etmeye başladı.

ARDA VE SERVET
Galatasaray’ın genç yıldızı Arda Turan ve savunmasındaki deneyimli ismi Servet Çetin’in elde edilen şampiyonlukta payı çok farklı. Lincoln’ün yokluğunda takımın liderliğini üstlenen, oyunun kilitlendiği anlarda devreye giren ve takımını tek başına taşıyan Arda, kariyerinin en parlak günlerini yaşadı. Bir bakıyorsunuz forvette, bir bakıyorsunuz orta sahasının ortasında, bir bakıyorsunuz kanatta, her yerde Arda vardı. Servet de Arda’dan farksızdı. Song’un yokluğunda savunmanın tüm yükünü çeken Servet, takımı adına çok kritik gollere de imza attı.

CEVAT GÜLER İLE BAMBAŞKA BİR GALATASARAY
Feldkamp’ın gidişinin ardından yıllardır Galatasaray’da çeşitli görevlerde çalışmış Cevat Güler, takımın başında sahaya çıkmaya başladı. Cevat Hoca ve ekibi Adnan Sezgin’le kafa kafaya vererek en ideal kadroyu sahaya sürdüler. Cevat Hoca’nın sahaya sürdüğü 11’ler ve zamanında yaptığı değişiklikler tüm Galatasaraylılara ‘daha önce nerelerdeydin be Cevat Hoca’ dedirtti.

FENERBAHÇE GALİBİYETİ DÜĞÜMÜ ÇÖZDÜ

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin puan puana girdiği ancak şampiyonluk yolunda beraberliğin sarı-lacivertlilere yarayacağı, Türkiye’nin kilitlendiği dev derbi geldi çattı. Ali Sami Yen günler öncesinden bu karşılaşmaya hazırlanmış, Adnan Polat eski başkan ve teknik adamları maça davet ederek birlik havasını oluşturmuştu. Artık tek görev sahaya çıkacak oyunculardaydı. Galatasaraylı futbolcular da kendilerine olan bu güveni boşa çıkartmadılar ve Fenerbahçe’ye karşı Ali Sami Yen’de müthiş bir futbol ortaya koyarak ezeli rakiplerinin ellerinin arasından şampiyonluğu aldılar. Volkan ve Edu’nun hatasını fırsatçı Nonda affetmedi ve bu altın değerinde galibiyeti sarı-kırmızılı takıma kazandırdı. Fenerbahçe galibiyetinin ardından Galatasaraylı futbolcular, Sivas deplasmanında da sahada basmadık yer bırakmadı ve 5-3 gibi farklı bir galibiyet alarak şampiyonluğunu resmi olmasa da ilan etti. Artık Galatasaray’ın önünde tek bir engel kalmıştı. Gençlerbirliği OFTAŞ...

VE ŞAMPİYONLUK KUPASI ELLERDE

OFTAŞ maçına da hızlı başlayan Galatasaray beklendiği gibi rakibini mağlup ederek şampiyonluk kupasına uzandı. Kolay değil tam 34 hafta ve bu haftaların ödülü şampiyonluk kupası artık Galatasaraylı oyuncuların ellerinde. Ali Sami Yen Stadı'nda OFTAŞ maçının son düdüğüyle beraber büyük bir coşku yaşandı, sevinç gösterileri yalnızca Sami Yen'le sınırlı kalmadı tüm yurdu sarı-kırmızı coşku kapladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://cimbomluyuz-1905.eniyiforum.net
 
17. ŞAMPİYONLUK HİKAYEMİZ (2.KISIM )!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GALATASARAY HAKKINDA HER ŞEY ! :: GALATASARAY :: 2007-2008 ŞAMPİYONLUĞUMUZ-
Buraya geçin: